16 Mart 2013 Cumartesi

Yavuz Sultan Selim'e İftira Atmak



Yıllarca ecdadımız ve bizim aramızı açmak için çok şeyler söylendi Osmanlı hakkında.. Osmanlı Padişahlarından Sultan II.Abdülhamid Han'a ''kan dökücü'' ''kan emici''anlamında
''Kızıl sultan''denildi.Halbuki o,şartlar gereği ''müstebit'' ama ''müşfik''ti.

Otuz üç senede sadece üç dört adi suçlunun idam cezasını tasdik etmiş,kendisini öldürmek için arabasına bomba koyan Ermeni suikastçıları bile affetmişti..

İftiralardan payını almış olan Padişahlardan biri var ki o Devletine ve ümmetine 400 yıl soluk aldıran eşi benzeri görülmemiş 8 yıllık bir ''hamle''nin mimarı Yavuz Sultan Selim Han...

Birilerine göre o,Şah İsmail'e bir mektubunda 'Eşek Türk' demiş..''YALAN'' hiçbir belgede bu söz geçmemektedir.Bu söz Yavuz Sultan Selim'e ''Osmanlı padişahları Türk değildi''gibi bir saçma anlayışı,biz ecdad torunlarına kabul ettirilmesi için atılan bir yalandır..
Nedense bu kişiler Yavuz Sultan Selim'i yerin dibine geçirirken Şah İsmail'i öve öve bitiremiyorlar..Şah İsmail ''Şii''dir.Şii mezhebi ise ehli sünnet değildir.Şah İsmail'in zamanında elinde bulundurduğu Tebriz'de Adı Ebubekir ,Ömer Osman Ayşe olanlar adlarını değiştirecek,aksi halde derhal cezalandırılacaktı.Şah İsmail yanlış işler yapıyordu.Aşağıda gördüğünüz mektup Yavuz Sultan Selim'e aittir.Aslında bu mektup her şeyi çok net bir biçimde anlatıyor..

''Bilesin ve âgah olasin ki, ilahî hükümlerden yüz çevirenlerin, dini ve seriati yikmaya çalisanlarin bu hareketlerine, bütün Müslümanlarin ve bu arada adalet sever hükümdarlarin, kudretleri nisbetinde mani olmalari farzdir. Bunu söylemekten maksadimiz sudur: Tekke kösesinden hâkimiyete yükselen sen, bu yolda yürüdün, Müslümanlarin memleketlerine saldirdin, sefkat ve utanmayi bir tarafa atarak zulüm kapilarini açtin, günahsiz Müslümanlari incittin, fitne ve fesadi kendin için temel prensip olarak kabul ettin, "umur-i padisahî ve ahkâm-i sehinsâhiyi muktezay-i heva-yi nefs ve ragbet-i tabiiyeye uydurup kuyud-i seriati hakk"ettin. Ibâhe-i muharreme ve irakat-i dima-i mükerreme, ve mescidleri yikma, türbe ve mezarlari yakma, ulemâ ile Peygamber neslinden gelmis olan seyyidlere ihânet "ve ilka-i mesâhif-i kerime der kazurat ve sebb-i Seyheyn-i Kerimeyn" gibi isler, senin kötü hallerinden bir kaçidir. Dillerde dolasmakta olan bunlar ve bunlara benzer hareketlerinden dolayi ulemâ kesin delillere dayanarak senin küfür ve irtidadina, senin ve sana tabi olanlarin öldürülmelerinin vâcib olduguna; mal ve riziklarinizin yagma, kadin ve çocuklarinizin esir edilmesinin mübah olduguna ittifakla karar vermislerdir. Bu durum karsisinda ben, Allah'in emirlerini yerine getirmek, zulüm görenlere yardim etmek ve "merasim-i nâmus-i pâdisâhî için " ipekli elbiselerimi çikardim, zirh giydim, kiliç kusandim, ata bindim ve Safer ayinin basinda Anadolu yakasina geçtim. Maksadim, Allah'in inayetiyle senin padisahligini yok etmek ve böylece âcizler üzerinden zulmünü ve fesâdini kaldirmaktir. Ancak, kiliçtan önce sana, Sünnet-i Seniyye icâbi Islâmiyeti teklif ederim. Eger yaptiklarina pisman olup can ve gönülden istigfar eder ve aldigin kaleleri geri verirsen, tarafimizdan dostluktan baska bir sey görmezsin. Fakat kötü hallerine devam ettigin takdirde "zulmet-i zulümden" simsiyah yaptigin yerleri nura kavusturmak ve senin elinden almak üzere insallah yakinda gelecegim. Takdir ne ise öyle olacaktir. Selâm, hidâyete tabi olanlaradir.''

İftiralardan payını almış olan Padişahlardan biri var ki o Devletine ve ümmetine 400 yıl soluk aldıran eşi benzeri görülmemiş 8 yıllık bir ''hamle''nin mimarı Yavuz Sultan Selim Han...

Birilerine göre o,Şah İsmail'e bir mektubunda 'Eşek Türk' demiş..''YALAN'' hiçbir belgede bu söz geçmemektedir.Bu söz Yavuz Sultan Selim'e ''Osmanlı padişahları Türk değildi''gibi bir saçma anlayışı,biz ecdad torunlarına kabul ettirilmesi için atılan bir yalandır..
Nedense bu kişiler Yavuz Sultan Selim'i yerin dibine geçirirken Şah İsmail'i öve öve bitiremiyorlar..Şah İsmail ''Şii''dir.Şii mezhebi ise ehli sünnet değildir.Şah İsmail'in zamanında elinde bulundurduğu Tebriz'de Adı Ebubekir ,Ömer Osman Ayşe olanlar adlarını değiştirecek,aksi halde derhal cezalandırılacaktı.Şah İsmail yanlış işler yapıyordu.Aşağıda gördüğünüz mektup Yavuz Sultan Selim'e aittir.Aslında bu mektup her şeyi çok net bir biçimde anlatıyor..

''Bilesin ve âgah olasin ki, ilahî hükümlerden yüz çevirenlerin, dini ve seriati yikmaya çalisanlarin bu hareketlerine, bütün Müslümanlarin ve bu arada adalet sever hükümdarlarin, kudretleri nisbetinde mani olmalari farzdir. Bunu söylemekten maksadimiz sudur: Tekke kösesinden hâkimiyete yükselen sen, bu yolda yürüdün, Müslümanlarin memleketlerine saldirdin, sefkat ve utanmayi bir tarafa atarak zulüm kapilarini açtin, günahsiz Müslümanlari incittin, fitne ve fesadi kendin için temel prensip olarak kabul ettin, "umur-i padisahî ve ahkâm-i sehinsâhiyi muktezay-i heva-yi nefs ve ragbet-i tabiiyeye uydurup kuyud-i seriati hakk"ettin. Ibâhe-i muharreme ve irakat-i dima-i mükerreme, ve mescidleri yikma, türbe ve mezarlari yakma, ulemâ ile Peygamber neslinden gelmis olan seyyidlere ihânet "ve ilka-i mesâhif-i kerime der kazurat ve sebb-i Seyheyn-i Kerimeyn" gibi isler, senin kötü hallerinden bir kaçidir. Dillerde dolasmakta olan bunlar ve bunlara benzer hareketlerinden dolayi ulemâ kesin delillere dayanarak senin küfür ve irtidadina, senin ve sana tabi olanlarin öldürülmelerinin vâcib olduguna; mal ve riziklarinizin yagma, kadin ve çocuklarinizin esir edilmesinin mübah olduguna ittifakla karar vermislerdir. Bu durum karsisinda ben, Allah'in emirlerini yerine getirmek, zulüm görenlere yardim etmek ve "merasim-i nâmus-i pâdisâhî için " ipekli elbiselerimi çikardim, zirh giydim, kiliç kusandim, ata bindim ve Safer ayinin basinda Anadolu yakasina geçtim. Maksadim, Allah'in inayetiyle senin padisahligini yok etmek ve böylece âcizler üzerinden zulmünü ve fesâdini kaldirmaktir. Ancak, kiliçtan önce sana, Sünnet-i Seniyye icâbi Islâmiyeti teklif ederim. Eger yaptiklarina pisman olup can ve gönülden istigfar eder ve aldigin kaleleri geri verirsen, tarafimizdan dostluktan baska bir sey görmezsin. Fakat kötü hallerine devam ettigin takdirde "zulmet-i zulümden" simsiyah yaptigin yerleri nura kavusturmak ve senin elinden almak üzere insallah yakinda gelecegim. Takdir ne ise öyle olacaktir. Selâm, hidâyete tabi olanlaradir.''


İftiralardan payını almış olan Padişahlardan biri var ki o Devletine ve ümmetine 400 yıl soluk aldıran eşi benzeri görülmemiş 8 yıllık bir ''hamle''nin mimarı Yavuz Sultan Selim Han...

Birilerine göre o,Şah İsmail'e bir mektubunda 'Eşek Türk' demiş..''YALAN'' hiçbir belgede bu söz geçmemektedir.Bu söz Yavuz Sultan Selim'e ''Osmanlı padişahları Türk değildi''gibi bir saçma anlayışı,biz ecdad torunlarına kabul ettirilmesi için atılan bir yalandır..
Nedense bu kişiler Yavuz Sultan Selim'i yerin dibine geçirirken Şah İsmail'i öve öve bitiremiyorlar..Şah İsmail ''Şii''dir.Şii mezhebi ise ehli sünnet değildir.Şah İsmail'in zamanında elinde bulundurduğu Tebriz'de Adı Ebubekir ,Ömer Osman Ayşe olanlar adlarını değiştirecek,aksi halde derhal cezalandırılacaktı.Şah İsmail yanlış işler yapıyordu.Aşağıda gördüğünüz mektup Yavuz Sultan Selim'e aittir.Aslında bu mektup her şeyi çok net bir biçimde anlatıyor..

''Bilesin ve âgah olasin ki, ilahî hükümlerden yüz çevirenlerin, dini ve seriati yikmaya çalisanlarin bu hareketlerine, bütün Müslümanlarin ve bu arada adalet sever hükümdarlarin, kudretleri nisbetinde mani olmalari farzdir. Bunu söylemekten maksadimiz sudur: Tekke kösesinden hâkimiyete yükselen sen, bu yolda yürüdün, Müslümanlarin memleketlerine saldirdin, sefkat ve utanmayi bir tarafa atarak zulüm kapilarini açtin, günahsiz Müslümanlari incittin, fitne ve fesadi kendin için temel prensip olarak kabul ettin, "umur-i padisahî ve ahkâm-i sehinsâhiyi muktezay-i heva-yi nefs ve ragbet-i tabiiyeye uydurup kuyud-i seriati hakk"ettin. Ibâhe-i muharreme ve irakat-i dima-i mükerreme, ve mescidleri yikma, türbe ve mezarlari yakma, ulemâ ile Peygamber neslinden gelmis olan seyyidlere ihânet "ve ilka-i mesâhif-i kerime der kazurat ve sebb-i Seyheyn-i Kerimeyn" gibi isler, senin kötü hallerinden bir kaçidir. Dillerde dolasmakta olan bunlar ve bunlara benzer hareketlerinden dolayi ulemâ kesin delillere dayanarak senin küfür ve irtidadina, senin ve sana tabi olanlarin öldürülmelerinin vâcib olduguna; mal ve riziklarinizin yagma, kadin ve çocuklarinizin esir edilmesinin mübah olduguna ittifakla karar vermislerdir. Bu durum karsisinda ben, Allah'in emirlerini yerine getirmek, zulüm görenlere yardim etmek ve "merasim-i nâmus-i pâdisâhî için " ipekli elbiselerimi çikardim, zirh giydim, kiliç kusandim, ata bindim ve Safer ayinin basinda Anadolu yakasina geçtim. Maksadim, Allah'in inayetiyle senin padisahligini yok etmek ve böylece âcizler üzerinden zulmünü ve fesâdini kaldirmaktir. Ancak, kiliçtan önce sana, Sünnet-i Seniyye icâbi Islâmiyeti teklif ederim. Eger yaptiklarina pisman olup can ve gönülden istigfar eder ve aldigin kaleleri geri verirsen, tarafimizdan dostluktan baska bir sey görmezsin. Fakat kötü hallerine devam ettigin takdirde "zulmet-i zulümden" simsiyah yaptigin yerleri nura kavusturmak ve senin elinden almak üzere insallah yakinda gelecegim. Takdir ne ise öyle olacaktir. Selâm, hidâyete tabi olanlaradir.''
İftiralardan payını almış olan Padişahlardan biri var ki o Devletine ve ümmetine 400 yıl soluk aldıran eşi benzeri görülmemiş 8 yıllık bir ''hamle''nin mimarı Yavuz Sultan Selim Han...

Birilerine göre o,Şah İsmail'e bir mektubunda 'Eşek Türk' demiş..''YALAN'' hiçbir belgede bu söz geçmemektedir.Bu söz Yavuz Sultan Selim'e ''Osmanlı padişahları Türk değildi''gibi bir saçma anlayışı,biz ecdad torunlarına kabul ettirilmesi için atılan bir yalandır..
Nedense bu kişiler Yavuz Sultan Selim'i yerin dibine geçirirken Şah İsmail'i öve öve bitiremiyorlar..Şah İsmail ''Şii''dir.Şii mezhebi ise ehli sünnet değildir.Şah İsmail'in zamanında elinde bulundurduğu Tebriz'de Adı Ebubekir ,Ömer Osman Ayşe olanlar adlarını değiştirecek,aksi halde derhal cezalandırılacaktı.Şah İsmail yanlış işler yapıyordu.Aşağıda gördüğünüz mektup Yavuz Sultan Selim'e aittir.Aslında bu mektup her şeyi çok net bir biçimde anlatıyor..

''Bilesin ve âgah olasin ki, ilahî hükümlerden yüz çevirenlerin, dini ve seriati yikmaya çalisanlarin bu hareketlerine, bütün Müslümanlarin ve bu arada adalet sever hükümdarlarin, kudretleri nisbetinde mani olmalari farzdir. Bunu söylemekten maksadimiz sudur: Tekke kösesinden hâkimiyete yükselen sen, bu yolda yürüdün, Müslümanlarin memleketlerine saldirdin, sefkat ve utanmayi bir tarafa atarak zulüm kapilarini açtin, günahsiz Müslümanlari incittin, fitne ve fesadi kendin için temel prensip olarak kabul ettin, "umur-i padisahî ve ahkâm-i sehinsâhiyi muktezay-i heva-yi nefs ve ragbet-i tabiiyeye uydurup kuyud-i seriati hakk"ettin. Ibâhe-i muharreme ve irakat-i dima-i mükerreme, ve mescidleri yikma, türbe ve mezarlari yakma, ulemâ ile Peygamber neslinden gelmis olan seyyidlere ihânet "ve ilka-i mesâhif-i kerime der kazurat ve sebb-i Seyheyn-i Kerimeyn" gibi isler, senin kötü hallerinden bir kaçidir. Dillerde dolasmakta olan bunlar ve bunlara benzer hareketlerinden dolayi ulemâ kesin delillere dayanarak senin küfür ve irtidadina, senin ve sana tabi olanlarin öldürülmelerinin vâcib olduguna; mal ve riziklarinizin yagma, kadin ve çocuklarinizin esir edilmesinin mübah olduguna ittifakla karar vermislerdir. Bu durum karsisinda ben, Allah'in emirlerini yerine getirmek, zulüm görenlere yardim etmek ve "merasim-i nâmus-i pâdisâhî için " ipekli elbiselerimi çikardim, zirh giydim, kiliç kusandim, ata bindim ve Safer ayinin basinda Anadolu yakasina geçtim. Maksadim, Allah'in inayetiyle senin padisahligini yok etmek ve böylece âcizler üzerinden zulmünü ve fesâdini kaldirmaktir. Ancak, kiliçtan önce sana, Sünnet-i Seniyye icâbi Islâmiyeti teklif ederim. Eger yaptiklarina pisman olup can ve gönülden istigfar eder ve aldigin kaleleri geri verirsen, tarafimizdan dostluktan baska bir sey görmezsin. Fakat kötü hallerine devam ettigin takdirde "zulmet-i zulümden" simsiyah yaptigin yerleri nura kavusturmak ve senin elinden almak üzere insallah yakinda gelecegim. Takdir ne ise öyle olacaktir. Selâm, hidâyete tabi olanlaradir.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder